Silah Taşıyıcı Araçlar (STA) Projesi kapsamında 300’üncü araç, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edildi. Paletli ve tekerlekli tipte iki farklı STA platformu, muharebe sahasında aktif olarak görev yapıyor.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından 2015 yılında başlatılan ve FNSS ana yükleniciliğinde yürütülen Silah Taşıyıcı Araçlar Projesi’nde, önemli bir dönüm noktasına ulaşıldı. FNSS, 300’üncü STA aracını Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edildi.
300’üncü STA’nın teslimatı için FNSS tesislerinde düzenlenen törene; Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün başta olmak üzere birçok askeri ve sivil sektör profesyoneli katılım sağladı.
“344 adet STA aracı için tedarik faaliyeti”
STA Projesi teslimatları kapsamında değerlendirmelerde bulunan SSB Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün açıklamasında şunları kaydetti:
“Kara Kuvvetleri Komutanlığımız envanterinde bulunan Kornet-E silahların ve Orta Menzilli Tanksavar Silahı Projemiz kapsamında tedarik ettiğimiz OMTAS’ların araç üzerinde kullanımını sağlayabilmek adına 2016 yılında başlattığımız Silah Taşıyıcı Araçlar Projemiz kapsamında üç farklı konfigürasyonda toplam 344 adet STA aracı için tedariki faaliyetlerini yönetmekteyiz.
Projenin birinci fazı kapsamında 260 adet aracın ilgili birliklere teslimatını, 2022 yılı Şubat ayı içerisinde tamamladık. Bugün gerçekleştireceğimiz 300. araç teslimatı sonrası kalan araçların teslimatını da en geç 2024 yılı Ekim ayı sonuna kadar tamamlamayı planlıyoruz.
Hedeflerimiz doğrultusunda sadece konvansiyonel harp araçları değil, yeni nesil, teknolojik ve farklı ihtiyaçlara cevap verebilen araç geliştirme çalışmalarımıza Türkiye Yüzyılı’nın mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde önümüzdeki dönemde de devam edeceğiz.”
“500’e yakın çözüm ortağı”
Programın açılış konuşmasında FNSS Genel Müdür ve CEO’su Nail Kurt, projenin özgün tasarım ve üretim süreçleri konusunda FNSS’de gerçekleştirilen itinalı çalışmanın yanı sıra, Nurol Makina, Aselsan, Roketsan ve SDT başta olmak üzere 500’e yakın çözüm ortağı ile çalışılmış olmasının önemine de değindi.
Kurt ayrıca, araç elektroniği ile mekanik alt sistemlerin ve parçalarının tasarım ve üretimine yönelik çalışılan çok sayıda yerli firma ile ciddi bir birikim elde edildiğini, bu birikimin yine FNSS tasarımı olan diğer platformlara da aktarılması sayesinde sürdürülebilir bir tedarik yönetim döngüsü sağlandığına dikkat çekti.
FNSS tarafından teslimatları ve teslimat sonrası lojistik destek faaliyetleri sürdürülen STA Projesi kapsamında, Kara Kuvvetleri Komutanlığına, PARS 4×4 ve KAPLAN STA araçları ile Kornet-E ve Omtas Silah Kulesi teslimatları devam etmekte olup, özellikle Roketsan ctarafından geliştirilen KMC-U kule sistemi entegre edilen KAPLAN Araçları da Türkiye’nin milli tanksavar sistemi olarak ön plana çıkmaktadır. Araçların teslimat sonrasındaki ihtiyaçlarına yönelik hayata geçirilen lojistik destek sözleşmesi de yine bu alanda bir ilk olma özelliğini taşımaktadır.
OMTAS ve KORNET-E Tanksavar Füzeleri
FNSS, STA Projesi kapsamında paletli tipteki KAPLAN ve tekerlekli tipteki PARS 4×4 araçlarını bir ‘tanksavar avcısı’ haline getirdi. KAPLAN ve PARS STA’lara, tanksavar füzesi olarak Roketsan OMTAS ve Rus yapımı KORNET-E entegre edildi.
Özellikle hakkında oldukça kısıtlı bir bilgi bulunan Rus yapımı KORNET-E tanksavar füzesinin, üreticisinden destek almadan STA araçlarına entegrasyonuyla dünyada bir ilk gerçekleştirildi. Bu durum, özellikle KORNET Tanksavar Füzesi kullanan ülkelere yönelik olarak ciddi bir ihracat potansiyelini de beraberinde getiriyor.
STA Araçları Hakkında Genel Bilgi:
Özellikle tanksavar platformu olarak kullanılmak üzere tasarlanan PARS 4×4 ve KAPLAN, çevik ve modüler yapısı ile zırhlı bir muharebe aracının sağlayacağı hareket ve taktik manevra kabiliyetini, üstün koruma yeteneği ve ateş gücüyle birleştirmektedirler.
Tanksavar özelliklerinin yanı sıra ateş destek, keşif, iç güvenlik görevleri ve konvoy koruma gibi çeşitli harekât gereksinimlerine uygun hale getirilebilen modüler tasarıma sahip olan PARS 4×4 ve KAPLAN, değişen operasyonel ihtiyaçları karşılamak için esneklik ve çok yönlülük sağlar.
Araçların muharebe ortamının şartlarına/tehditlerine göre belirlenmiş siluetleri ve güç-ağırlık oranları, gelişmiş süspansiyon sistemleriyle birleşerek, farklı arazilerde ve tüm hava koşullarında yüksek hızlarda manevra yapabilmelerine olanak tanır.
İki platform da amfibi özelliğe sahiptir. Bu özelliği ile nehir ve akarsular gibi sulu açıklıkları hızlı ve etkin bir şekilde geçebilme kabiliyeti de sunmaktadır.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com
ALINTI KAYNAK: https://www.savunmasanayist.com/fnss-300uncu-stayi-tskya-teslim-etti/